Oyun geliştirme sürecinin eski devirlere nazaran daha kolaylaştığı ve bu sayede çok daha fazla oyunun piyasaya sürüldüğü günümüzde, oyunları birçok farklı platformda deneyimleyebiliyoruz. Oyunfor Genel Müdürü Mehmet Dumanoğlu ile yaptığımız röportajda, oyunları konutumuzun dışına çıkarmanın en konforlu alternatiflerini, geçmişten günümüze mercek altına aldık.
Bize oyunları bir televizyon ekranına bağlı kalmadan oynamanın yollarından kısaca bahsedebilir misiniz?
Video oyunu ismini verdiğimiz dijital oyunların elimizde tutabildiğimiz küçük aletlerde bize sunulması 80’li yıllara dayanıyor. Game Watch ismindeki ufak oyun aygıtları, kolay yapılarına karşın bir televizyon ekranına bağlı kalmadan oyun keyfi yaşatabildikleri için o yıllarda çok büyük bir pazar hissesine sahip olmuşlardı. O denli ki ünlü oyun firmaları ve lisanslı markalar da kendilerine bu pazarda yer bulmuşlardı. Game Watch furyası uzunca bir mühlet, daha da gelişmiş modellerle devamlılığını sağladı lakin Nintendo’nun Game Boy’u tanıtmasıyla “el konsolu” unvanı da süratle bu yeni görüntü oyunu aygıtına geçti.
Game Boy’un akabinde el oyun aygıtları nasıl bir ivme yakaladı?
Nintendo çok uzun bir mühlet piyasada başkan pozisyonda oldu. Sega’nın Game Gear atağı -renkli ekran sunmasına rağmen- Game Uzunluk ile uzunluk ölçüşemedi ve Sega kısa müddette el konsolu işinden elini çekti. Teknoloji ilerledikçe Game Uzunluk modelleri de gelişti ve Nintendo DS ismini alarak Game Uzunluk ismi bir kenara bırakıldı. Bu sırada Sony de PlayStation Portable, yani PSP ile el oyun konsolu arenasında kendine bir yer buldu. Nintendo DS’e nazaran çok daha düzgün bir görselliğe ve multimedya imkanlarına sahip olan PSP her ne kadar olumlu tenkitler alsa da pazar hissesini genişletemedi. Sony’nin ikinci atılımı, PS Vita da uzun ömürlü olmadı ve büyük bir markaya özel olan oyun konsolu yalnızca Nintendo’nun modellerine bağlı kalmış oldu.
Peki bu sırada cep telefonlarındaki oyunların gelişimi ne durumdaydı?
Cep telefonları çıktıktan çok kısa bir mühlet sonra, içlerinde ufak, Game Watch periyodunu hatırlatan oyunlar içermeye başladı. Cep telefonlarının yaygınlaşması ve gelişmesiyle de telefonlar için geliştirilen oyunların ehemmiyeti arttı. Hatta Nokia, N-Gage ismindeki modeliyle bir el oyun konsolu ile cep telefonunu birleştirmeyi denedi ama iki farklı model sunabilmiş olsa da bu seriyi devam ettiremedi.
Cep telefonlarındaki oyun pazarının asıl gelişimi iOS ve Android işletim sistemlerinin yayınlanmasıyla gerçekleşti diyebiliriz. El oyun konsollarının tek tercih olmasını bırakın, artık bir tercih nedeni bile olmamasını sağlayan bu teknolojik sıçrama ile birlikte her cep telefonu sahibi olan kişi, neredeyse el konsollarında görülen kaliteye ulaşabilmeye başladı. Nintendo dahil tüm irili ufaklı oyun firmaları da bu pazarda kendilerine yer bulabilmek için ellerindeki en ünlü oyun markalarını cep telefonlarına uyarlamaya başladı ve bu durum hala yeniliğini korumakta.
Şu anda cep telefonlarına rakip olabilecek el oyun aygıtları ortasında neler bulunuyor?
Söylediğim üzere Sony el oyun konsolu pazarından çekildi. Nintendo ise artık farklı bir oyun konsolu üretmek yerine, amiral gemisi olan Nintendo Switch konsolunu hem televizyona bağlanan, hem de elde taşınabilen bir aygıt haline büründürdü. Bu sırada PC oyunlarının toplandığı en büyük dijital oyun pazarı olarak tabir edebileceğimiz Steam’in sahibi olan Valve, Steam Deck isminde çok gelişmiş bir taşınabilir oyun konsolu geliştirdiğini açıkladı ve 2022’nin başlarında bu aygıtı piyasaya sürdü. Steam kütüphanesindeki tüm oyunları çalıştırabilen bu aygıt, taşınabilir bir PC oyun konsolundan farksızdı ve Valve, büyük bir muvaffakiyete imza atmış oldu.
Valve’ın bu başarısı öteki teknoloji firmalarını da piyasada olan oyunları oynatabilecek el oyun konsollarını tasarlamaya itti ve ASUS ve Logitech önde olmak üzere, birçok firma kendi konsollarını üretmeye başladı.
Logitech G Cloud ismindeki Android işletim sistemine sahip aygıt, bulut tabanlı oyun sistemiyle dikkat çekiyor ve 5G dayanağıyla internet irtibatı düzgün olan yerlerde sıkıntısız oyun keyfi yaşatabiliyor.
ASUS’un ROG Ally eserini ise gerçek bir Steam Deck rakibi olarak nitelendirebiliriz. Küçük bir PC üzere çalışan ROG Ally, Steam oyunlarının yanında öbür servislerdeki oyunlara da erişim sağlayarak düzgün bir alternatif oluyor.
Yeni bir jenerasyonu tanımlayan bu oyun aygıtları, daha güçlü işlemciler, daha güzel pil ömrü üzere özelliklerle gelecekte de isimlerinden bahsedecekler üzere duruyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
